Adsense

27 Haziran 2011 Pazartesi

Candy Candy İnceleme

Favori Karakterlerim:Anthony,Candy,Dorothy,Stear,
Archie,Albert,Terry
Tür:Drama,Romantizm
Bölüm Sayısı:115 + 3 Film
Not:10/9


Sobakasu nante,ki ni shinai wa...watashi wa Candy! Candy Candy ya da Türkiye'de bilinen adıyla Şeker Kız Candy 1976-1979 yılları arasında yayınlanmış oldukça eski bir animedir.Türkiye'de 1990 jenerasyonundan olupta bu animeyi izlemeyen çok az kişi vardır diye tahmin ediyorum.Bu tanıtım birhayli spoiler içerecektir ben baştan uyarımı yapayım yani izlemeyi düşünüyorsanız kesinlikle izledikten sonra okumanızı öneririm.Amerika,İngiltere vs. dünyanın heryerinde sadece japoncanın konuşulduğu bu animemizin tanıtımına artık giriş yapıyorum :)

Soğuk ve kar yağışlı bir kış gününde "Pony'nin Evi" olarak adlandırılan bir barınağın önüne iki tane kundak bırakılır.Barınağın yöneticileri bayan Pony ve rahibe Lane bu bebekleri hemen içeriye alırlar.Her iki bebeğinde doğum günü olarak bulundukları günü belirlerler.Tahmin edeceğiniz gibi bebeklerden biri Candy diğeri ise Annie'dir.Candy ve Annie beraber büyürler ancak kişilikleri çok farklı yönde gelişir.Candy çok atik,hareketli ve yaşam dolu biri haline dönüşürken Annie ise sessiz,çekingen biri olur ama her ikiside birbirlerini bir kardeş gibi sevmektedirler.Bir gün zengin bir aile Annie'yi evlat edinir ve Annie Pony'nin Evine veda eder.Daha sonraları ise Candy varlıklı bir ailenin küçük kızına oyun arkadaşı olmak için istenir.Candy başta bunu kabul etmesede hayalmi gerçekmi karar veremediği ve kendisinin daha sonra "Tepedeki Prens" diye adını koyduğu kişi ile karşılaşıp kısa bir sohbet etmesinden sonra onu tekrar görebilmek umuduyla teklifi kabul eder.Candy'nin konuştuğu kişi iskoç eteği giyen ve geleneksel iskoç çalgısı çalan sarı saçlı yakışıklı bir çocuktur ve giderkende kendisine ait olan bir eşyasını düşürür.Bu rozetimsi eşyanın üzerinde bir "A" harfi vardır.Bu kişi en varlıklı ailenin bir üyesidir,yani Adleylerin.

Candy Leagan ailesinin teklifini kabul etmesiyle birlikte artık hayata atılmıştır.Leagan ailesinin yaramaz çocukları Neil ve Eliza, Candy'e yapmadıklarını bırakmazlar ancak Candy burda bazı dostlarla da tanışmıştır.Adley ailesine mensup olan Stear ve Archie ile çok iyi anlaşmıştır ve tabiki yine Adleyler'den olan Anthony ile.Candy ve Anthony ilk görüşte birbirlerinden hoşlanırlar.Anthony tıpkı Candy'nin Pony tepesinde görüp "Tepedeki Prens" ismini taktığı kişiye benziyordur ancak Anthony Candy'e daha önce hiç Pony'nin Evinin civarlarına gitmediğini söylemiştir.Eliza'nın da Anthony'e ilgi duyması yüzünden Eliza,Candy'i çok kıskanıyor ve ondan nefret ediyordur.Adley ailesinin başında bulunan Elroy halada Candy'den hiç haz etmemektedir.Daha sonraları Stear,Archie ve Anthony'nin Adleylerin asıl başı olan William A. Adley'e mektup gönderip Candy'i evlatlık almasını talep etmeleriyle Candy'de artık bir adley olmuştur.Yeni adı Candice White Adley'dir artık...

Candy'nin Albert isimli doğa aşığı bir adamla tanışması o farkında olmasa da aslında onun hayatının en büyük anıdır.Albert ve Candy çok iyi anlaşmışlardır ve Candy'nin başı ne zaman derde girse ve kendini yalnız hissetse herzaman Albert onun yanında olmuştur.Anthony ve Candy arasındaki aşktan bahsetmek istiyorum birazda.Aslında bence onların arasındaki ilişki tam bir aşk değildi çünkü Anthony,Candy'i ölen annesine benzetiyordu ve Candy'de onu görüyordu ve ona hayranlık besliyordu.Tabi bu durum daha sonra aşka dönüştü diyebiliriz taa ki o talihsiz olaya kadar.Candy ve Anthony'nin beraber geçirdikleri harika günde bir falcıya gidip kartlarla falları baktırmaları ve Anthony'nin falında ölüm çıkması Candy'i çok tedirgin etmiştir ve nitekim bu fal malesef gerçek olmuştur.Anthony her zaman güllere önem vermiş tıpkı annesi gibi gül yetiştirmiştir öyle ki yeni bir tür bile ortaya çıkarmıştır ve bu yeni tür beyaz gülün ismini Candy'e ithafen "Sweet Candy" koymuştur.Bu da bu animenin neden Türkiye'de "Şeker Kız Candy" olarak yayınlandığını açıklıyor.Anthony'nin atının ayağının bir kapana kısılması ve Anthony'i üstünden fırlatması ile Anthony'nin ters bir şekilde düşmesi sonucu Anthony,Candy'nin gözleri önünde can vermiştir ve bu durum Candy'i çok derinden etkilemiştir.Bana göre de Anthony'nin ölümünden sonra anime sonlandırılsaydı tek kelimeyle şaheser olurdu bu seri ama böyle olmadı ve Candy Candy animesi devam etti.Candy,Anthony'nin onun için özel yetiştirdiği bir "Şeker Candy" gülünü alıp Pony Tepesine dikti...

Bu olaylardan sonra animenin ikinci perdesi başlıyor.Candy,William amcasının emri ile İngiltere'de bir okula başlıyor.Bu okul çok sıkı yönetimiyle meşhur bir okul.İngiltere'ye gemi ile yolculuk ederken burda ilk kez Terry ile karşılaşıyor.Terry,annesi ünlü bir oyuncu babası ise zengin bir dük olan ailenin çocuğudur ancak babası ve annesinin o daha küçük yaştayken ayrılması ve babasının başka bir kadınla evlenmesi sonucu çok sancılı bir çocukluk dönemi yaşamış bir karakterdir.Hem annesinden hemde babasından nefret eden Terry,çok hırçın ve serseri bir kişiliğe sahip olsada İngiltere'de ki okulda Candy ile tanışması sonucu gün geçtikçe bu kişiliği değişim göstermiştir.Bu İngiltere'de ki okuldaki olaylar Candy ile Eliza,Neil,Stear,Archie,Patty,Annie ve Terry arasında geçmektedir.Patty,Candy'nin yeni arkadaşıdır ve o da Annie gibi Candy ile çok iyi arkadaş olmuştur.Annie ile Archie,Paty ile de Stear sevgili olurlar.Terry ve Candy'nin birbirlerini tanıma aşamalarını anlatan bölümler belki de en keyifli bölümlerdi.Özellikle Terry'nin Candy'e "Çilli Tarzan" lakabını takması gerçekten çok güzel bir ayrıntı olmuş.Bu lakabı takma sebebi ise Candy'nin ağaçlara tırmanmada ki ustalığından geliyor.Candy ilerleyen bölümlerde Terry ve annesinin arasını düzeltmeyi başarıyor ve Terry ile Candy hergeçen gün birbirlerine daha da yakınlaşmaya başlıyorlar ancak Archie bu durumdan hiç hoşnut olmuyor.Archie ve Terry sık sık tartışıp,kavga ediyorlar ancak yine Candy,Archie ve Terry'nin arasını düzeltmeyi başarıyor.

Terry ve Candy arasında her şey harika giderken animenin kötü karakteri Eliza yine yapacağını yapıyor.Eliza'da Terry'den hoşlandığı için, Terry ve Candy'e şeytanın bile aklına gelmeyecek bir oyun oynuyor.
İkisinede birbirlerinin ağızlarından birer mektup yazıp gece geç saatte buluşma ayarlıyor ve bunu hocalarına haberdar edip onları buluşma sırasında basıyor.Bu andan sonra Candy okuldan atılma cezası alıyor,Terry ise bir hafta oda hapsi cezası alıyor.Terry ise bu duruma isyan ediyor ve beni niye kovmuyorsunuz diye çıkışıyor ancak Terry'nin babasının okula maddi yardım yapmasından dolayı Terry'nin okuldan kovulması diye bir durum sözkonu olmuyor ve Terry'de neden kovulmadığını çok iyi biliyor.Gururunu çiğneyerek hayatta ilk kez babasından yardım istiyor ama babası onu geri çeviriyor bu andan sonra Terry inanılmaz bir fedakarlık yaparak soyadından ve mirastan vazgeçip okulu terkediyor ve Candy'nin okuldan atılmasını engelliyor.Ancak bu fedakarlığından önce Eliza'ya yaptığı öyle bir hareket varki izlerken sesli olarak "oha" diye tepki vermeme sebep olmuştur ve resmen içimin yağlarını eritmiştir :) Terry,Eliza'nın yanına hızlı adımlarla gelir.Eliza'nın yanında arkadaşlarıda vardır.Eliza,Terry'i görünce hemen yağ çekip yumuşar,"Ah,Terry beni görmeyemi geldin" gibisinden laflar eder ama Terry oraya Eliza'yı tebrik etmeye felan gelmemiştir tabiki,Eliza'nın yüzüne tükürür!Bu sahne benim unutamayacağım sahneler arasına kesinlikle girmiştir.

Animede farkettiğim bir mantık hatasından bahsetmek istiyorum.Candy'nin Anthony'nin ölümü üzerine atlara karşı fobisinin oluştuğu üzerinde duruluyor ancak Annie'nin babasının Candy ile karşılaştığı bir bölümde Candy ona "Biraz bağırıp stres atabileceğim bir yere gidelim" diyor ve beraber at yarışı izlemeye gidiyorlar ve bunun üzerine birkaç bölüm sonra Terry'nin at sürdüğünü görmesi ve at seslerini duyması üzerine Candy kendinden geçerek "Atları durdurun!" diye haykırıp,bayılıyor.Burda çok büyük bir mantık hatası sözkonusu kesinlikle.Yine birkaç bölüm sonra Terry zorla Candy'i ata bindirerek Candy'i ağlata ağlata,Anthony diye bağırta bağırta onu at fobisinden kurtarıyor,Terry,Candy ile birlikte atı sürerken Candy'e şu şekilde bağırıyor "Anthony öldü artık,bunu kabul et!"

Candy ise Terry'den cesaret alarak o da "Adley" soyadını bırakıp okuldan ayrılıyor ve hayatta kendi yolunu bulmayı amaçlıyor.Tekrar Pony'nin Evine dönen Candy bir süre sonra Pony'nin tavsiye mektubu ile birlikte hemşirelik okuluna kaydoluyor.

Animenin üçüncü ve son perdesinde ise Candy'nin hemşirelik hayatı boyunca yaşadıklarını görüyoruz.Candy Adley soyadını bıraksada bunu henüz William amcasına söylememiştir.Candy hemşirelik döneminde de Frany adlı uyuz bir hemşire ile muhattap olmak durumunda kalmıştır.Franny sadece işini düşünen ve her fırsatta etrafındakileri azarlayan bildiğiniz kıl bir kızdır.Ayrıca hemşirelik okulunun müdürüde Candy'e "Budala" lakabını takmış ve Candy ile her konuşmasında "Budala" diye hitap etmiştir.Candy ilk başta bu duruma sinirlensede sonrasında "Ne derseniz deyin,umrumda değil.Ben çok iyi bir hemşire olacağım" diyerek bu duruma tepki koymamıştır.Bu zamanlarda Avrupa'da bir savaş patlak vermiştir.Bu savaş hepimizin bildiği I.Dünya Savaşıdır.Avusturya-Macaristan veliahtının sırplı bir milliyetçi tarafından öldürüldüğü haberi Amerika'ya ulaşır ve Candy'nin okulundan en yetenekli beş hemşire üst düzey eğitim görmek için başka bir hastaneye nakledilirler,bu hemşirelerin arasında Candy ve Frany'de vardır.Daha sonra bu beş hemşireden birinin Avrupa'ya cepheye gönderileceği ve hangisinin gönüllü olduğu sorulur ve hiçbiri cevap veremez,hepsi korkmuştur.Candy tam cesaretini toplamışken Frany öne atılır ve gönüllü olur.Bu andan sonra ilk kez Candy ve Frany gerçek bir sohbet gerçekleştirirler ve Frany,Candy'e ailesinden bahseder.Ailesi onu hiç umursamayan kişilerden oluşmuştur.Herkesin kendi havasında olduğunu söyleyen Frany,babasının alkolik olduğunu ve annesi ile hiç anlaşamadığını itiraf eder.Frany'nin öyle bir aileden gelipte normal bir kişiliğinin olmasını beklemek zaten abest olurdu doğrusu.Bu sıralarda Terry ise tiyatroya yönelmiş,annesinin izinden gitmektedir.Terry gelecek vaadeden bir oyuncu olarak gazetelerde boygöstermeye başlar.Terry ve ekibinin Chicago'ya gelip gösteri sunacaklarını öğrenen Candy çok heyecanlanır.Bu zamanlarda hastaneye bir hasta getirilir ve bu hastanın başından aldığı hasar sonucunda çok kritik bir durumda olduğu söylenir.Candy,sedyede taşınan hastayı gördüğünde,sakalları ve herzaman taktığı güneş gözlüğü olmadan tanımakta güçlük çeksede,bu kişinin Albert olduğunu anlar ve onun bakımını üstlenir ancak bir sorun vardır,Albert hafızasını yitirmiştir.Terry ve ekibinin gösterisini Eliza'nın tüm engellemelerine rağmen izleyebilen Candy çok uzun zaman sonra ilk kez Terry'i uzaktan da olsa görebilmiştir ancak ona ulaşamamıştır ve konuşma fırsatı bulamamıştır.Candy tüm otelleri sorup-soruşturup Terry aramıştır ancak Candy için bir başka engel daha ortaya çıkmıştır.Suzanna ismindeki Terry'nin rol arkadaşı kızda Terry'e karşı boş değildir.Suzanna ile konuşma fırsatı yakalayan Candy'e Terry'nin yorgun olduğunu ve kimseyi görmek istemediğini söyleyerek yalan söylemiştir halbuki aynı zamanlarda Terry'de heryerde Candy'i aramaktadır,ama malesef karşılaşamamışlardır.Terry,Candy'e mektup bırakır ve ertesi gün saat kaçta treninin ayrılacağını haber verir.Candy bu mektuba geç kavuşur ve trenin kalkış vaktine yetişemez ama yinede koşarak trenin peşinden gider ve uzaktanda olsa birbirlerini görüp birbirlerinin isimlerini haykırırlar Terry ve Candy...

Candy ve Albert beraber bir ev tutarlar ve kardeş gibi beraber yaşamaya başlarlar ve bir yandan da Candy,Albert'in hafızasını geri kazanmasına yardım etmektedir.Candy'nin demiryolu yapım yerine hemşire olarak gönderilmesi başta bayan Pony ve rahibe Lane olmak üzere tüm Candy'i sevenleri tedirgin eder.Candy burda da önce zorluklarla karşılaşsa da zaman içinde uyum sağlar.Burdaki doktor Kerry ve kardeşi Arthur'un birbirlerini bulmasında büyük rol oynar Candy.Arthur aranan bir katildir,ablası Kerry ise Arthur'u heryerde aramaktadır.Aslında işin aslı Arthur bir katil değildir ama öyle lanse edilmektedir.Annie,Archie ve Paty'nin de yardımlarıyla Candy,Kerry ile Arthur'u birbirlerine kavuşturur.Dikkat ederseniz Stear demedim çünkü bu olaylar olmadan önce Stear Avrupa'ya giderek savaşa katılmaya karar verir.Gitmeden öncede Candy'e kendi yapımı olan bir müzik kutusu hediye eder ve ne zaman kendisini mutsuz hissederse bu melodiyi dinleyerek tekrar keyiflenmesini istediğini söyler.Bu Candy'nin Stear'ı son görüşüdür ama bunu bilmiyordur...

Terry Broadway'de Romeo ve Juliet oyununda Romeo'yu oynamak üzere seçilir ve Candy'i tiyatroya gösteriyi izlemek üzere davet eder.Ancak provalarda meydana gelen olay Terry'nin hayatını tamamen değiştirecektir.Sahne dekorunun Terry'nin üstüne düşmek üzere olduğunu farkeden Suzanna zıplayarak Terry'i kurtarır ama dekor kendi üzerine düşer ve bu andan sonra Suzanna sakat kalır ve Terry bu durumdan dolayı kendini sorumlu tutar,hergün onu ziyaret eden Terry'e Suzanna "Senin yüzünden hayatım mahvoldu,bundan sonra hep benim yanımda olmak zorundasın" der daha sonrada dedikleri için özür diler ve önemsememesini söyler ancak bu sözler Terry'i derinden etkiler.Candy gösteriyi izlemek üzere gelir ancak tiyatro molasında duydukları sonucu şok olur,artık Suzanna'nın başına ne geldiğini biliyordur ve hemen hastaneye yola koyulur.Hastaneye geldiğinde Suzanna'nın intihar etmek üzere olduğuna şahit olur ve onu engeller,daha sonra Terry'nin oraya gelmesiyle her şey açığa çıkar.Suzanna'yı mutlu etmek adına Candy çok sevdiği Terry'den vazgeçer.Terry'de üzülerekte olsa Suzanna'yı seçer ancak burda Candy ve Terry'nin ayrılma sahnesi birçok filme taş çıkarır tarzdandı bunuda söylemeden geçmeyeyim.Daha sonraları gazeteler Terry'nin düşüşe geçtiğini ve kayıplara karıştığını yazar.Albert'in hafızası yerine gelir ancak bunu Candy'e söylemez.Terry ve Albert bir gündüz vakti bir barda karşılaşırlar ve Terry zilzurna sarhoş durumdadır.Albert,Terry'i birgüzel benzeterek kendine geitirir.Albert,Terry'nin tekrar hayata tutunmasını sağlar ve Candy'i örnek gösterir.Terry tekrar tiyatroya döner ama Candy ile birdaha konuşacak yüzü kendinde bulamaz ancak bilmiyordur ki Candy hala onu unutamamıştır.Bu sıralarda şaka gibide olsa Neil'da Candy'e ilgi duymaya başlar.Ancak Candy tabiki onu reddeder.Stear'ın ölüm haberinin gelmesiyle beraber herkes üzüntüye boğulur ve final bölümünde nihayet Candy ve William A. Adley tanışırlar.Söylemem lazımki final bölümü kesinlikle çok başarılı ve şok ediciydi.Candy'nin amcası William Albert Adley'dir.Evet aslında Albert,Adleylerin başındaki isimmiş.Albert'ın babasının erken yaşta ölmesi sonucu Elroy Hala başa geçmiş gibi görünsede en yetkili kişi hala Albert idi.Anime boyunca William uzakta gibi görünsede Albert olarak hep Candy'i korumuş ve onun yanında olmuştur.Tam güzel bir final yapılmış diye düşünürken bir şok sahne ile daha gerçek finalini yapıyor anime.Candy Pony tepesine gidiyor ve yaşadıklarını düşünürken ilk aşkı "Tepedeki Prens" birden iskoç eteği ve iskoçlara özel çalgısıyla çıkageliyor ancak bu kişi de Albert!

Uzun soluklu ve çok başarılı bir anime olarak değerlendiriyorum Candy Candy'i.İçerisinde hüzün,nefret,aşk,
komedi,romantizm vs. her şeyi bulabileceğiniz bir anime ve kesinlikle çok özel bir anime.Türkiye'de çoğu kişi bu animeyi çocuklar için yapılmış bir yapım olarak görsede kesinlikle öyle değil,bundan emin olabilirsiniz.
Karakterlere çok kolay ısınabiliyorsunuz ve uzun bir anime olmasına rağmen gelişen farklı olaylar sonucu sıkılmıyorsunuz.Terry mi yoksa Anthony'mi bir seçim yapmak gerekirse benim seçimim Anthony yönünde olur.Terry'i de çok takdir etmeme karşın Candy'den vazgeçmesi,Suzanna yüzünden olsa bile,bence yanlıştı.Suzanna ise resmen duygu sömürüsü yaparak Terry'i elde etmiştir ki bu yüzden nerdeyse Eliza kadar kıl bir karakterdir benim gözümde.Anthony'e gelecek olursak,bence Anthony Terry'nin yerinde olsaydı kesinlikle Candy'i seçerdi.Zaten eğer ölmeseydi Terry ile Candy'nin bu şekilde birbirlerine yakınlaşmalarıda sözkonusu olmayacaktı ki zaten Candy, Terry'de Anthony'i görmüştür bence.Biliyorum Anthony ve Terry tamamen zıt karakterler.Terry serseri,hırçın bir tipken Anthony daha uysal,nazik ancak yerine görede oldukça sert olabilen (Eliza'ya davranışlarını gözönünde bulundurursak) bir karakterdi.Candy,Terry'i ilk kez gördüğünde Terry'nin sırtı dönüktü ve ona bakarak "Arkadan aynı Anthony'e benziyor" deyip Anthony'i hayal etti.Burdan yola çıkarak ben Candy'nin Terry'de Anthony'i bulduğunu düşünüyorum,zaten Terry'nin Anthony'i kıskanıp Anthony'e laf söylemesi üzerine Candy'nin nasıl sinirlendiğini izleyenler çok net hatırlıyorlardır.Sonuç olarak zamanınızı ayırıp izlemenizi tavsiye edeceğim bir anime olarak incelemelerim arasında yerini alıyor Candy Candy.Ha bu arada 3 filmide aynı konuyu anlatıyor.2 filminde Candy yaşadıklarını hatırlıyor diğer filminde ise ilk 25 bölümün özeti geçilmiş durumda bu bakımdan filmleri izlemesenizde bir şey kaçırmazsınız.

5 yorum:

  1. merhaba, Final bölümünde Candy Albert'la Pony tepesinde karşılaşmadan sonra bir gazete haberinde Terry'nin Susanna'dan ayrıldığını öğrenir ve New York'a gelir, trenden inişte onu Terry karşılar ve mutlu bir şekilde sarılırlar, Candy böyle bitiyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle bir bilgi görmedim siz nerde izlediniz link var mı

      Sil
  2. Yorumunuzu okuduktan sonra uzun süre önce izlediğim bu animeyi bir kez daha gözden geçirdim.Sanırım sizin bahsettiğiniz son Candy hayranlarını mutlu etmek için düşünülmüş alternatif bir son olabilir çünkü benim izlediğim 115 bölümlük orjinal seride en sonda Candy'nin eline bir gazete geçiyor evet ama bu gazetede Terry'nin tiyatroya geri döndüğü yazıyor ve hatta gazeteyi okuduktan sonra Candy gökyüzüne bakarak Suzanna ve Terry'i mutlu bir şekilde hayal ediyor daha sonrada tüm sevdikleriyle yemek masasındayken anime final yapıyor.Candy'nin final bölümüne bu linklerden ulaşabilirsiniz:

    İspanyolca Finali
    http://tu.tv/videos/candy-candy-final-capitulo-115

    Türkçe Altyazılı Finali
    http://www.dailymotion.com/video/xi81pj_intro1c-all-01_shortfilms#from=embediframe

    YanıtlaSil
  3. nerden aklıma geldiğini hala tam olarak hatırlayamadığım ama yıllar sonra aklımdaki birkaç sahneyle tekrar izlemeye başladığım ve bir daha kopamadığım efsane anime candy candy için ne diyebilirim bilmiyorum anthony içim ağladığım, stear'e güldüğüm terry'e sinir olduğum ya da candy'e kızdığım anlar her bölüm ayrı bir mesajdı benim için her bölümde kalbime dokunurdu çizgi film diye bakanlara öyle bir kızarım ki izledikleri o yavan dizilerden kat be kat güzed olduğunu bir bilseler son bölümü hem güzel hem hayal kırıklığıydı manganın son anları çok daha güzel animeden ve candy candy final story var 2010 yılında çıkan onda da belli bir son yok sadece bizim şu meşhur anohito var anime boyunca sövdüğüm yazarı birkez daha boğazlamak istedim açıkla şunu be 35 yıl beklettin zaten neyse ben candy hakkında sayfalarca konuşabilrim ama kim dayanır yalnızca şunu söyleyebilirm ki herkesin kendinden birbulabileceği bir öykü ve benim animelerle tanışıklığımı başlatan başyapıt...

    YanıtlaSil
  4. Anthony cimisin Terryci mi? bunu sölicen. Anthony besttir!!!

    YanıtlaSil